Mutlu musunuz değil misiniz? Bunun hiçbir önemi yok arkadaşlar. Kritik nokta uyuyor musunuz, uyandınız mı? Eğer uyanırsan bir şeyi fark edersin ki, o gerçekle karşı karşıya gelebilirsiniz. Siz rüya görürken o olayla kendinizi özdeşleştirirsiniz ve kendinizi kaybedersiniz. O olayın etkisiyle kızarsınız, sinirlenirsiniz ya da kendinizce çok mutlu olursunuz. Ama hiçbir anlam ifade etmez.
Aynı şey hayatın içinde de geçerli. Zannediyoruz ki rüya değil! Tamamiyle rüya. Olmayan bir şeyi, olacakmış gibi düşünüyorsunuz. Onunla ilgili heyecana kapılıyorsunuz, endişeye kapılıyorsunuz, kimyasal salgıyı yayıyorsunuz ve o korku içerisinde yaşamaya devam ediyorsunuz.
Artık bence uyanmamız gerekir. Uyandığın zaman ne olur biliyor musunuz? Ertelemezsiniz, bırakmazsınız ve kaçmazsınız. Uyandığınız zaman çünkü gerçekle karşı karşıyasınız.
Acaba gerçekten, o yüzden uyanmak istemiyor olabilir miyiz?
Hükümette olan parti ile ortak olan parti arasında hiç bir fark olmadığı gibi, muhalefetin de iktidarda olan parti ile paylaşımda olduğunu bilmeliyiz. Muhalefet ve iktidar her zaman iki farklı görüşü ileri sürer. Doğru yaptıkları bir şeyde hiçbir zaman birbirlerini takdir etmezler. Buluşacakları ortak bir nokta yoktur. Varsa bile aralarında bir pazarlık söz konusu olmuştur. Hal böyle olunca siyaset çıkar ilişkisine dönmüş olur. Sonuç ortada; ekonomi çökmüş, para değer kaybetmiş, pahalılık almış başını gitmiş, elimizde bulundurduğumuz servetimiz pahalılık karşısında erimiş…
Önümüz yerel seçimler. Şimdi tüm vatandaşlarımız seçimden sonra gelecek olan pahalılığı bekliyor! Altının gramı ne olur dersiniz? Dörtbin olur mu? Ekonomistler dolarda bir gerileme olacağını ileri sürüyor. Peki ya Euro ne olur? 60 ya da 70 desek! Benzin, mazotta tahminde bulunmak bile istemiyorum. Bu gidişata bir dur demenin yolu var. Muhalefet ya da iktidar al birini vur ötekine.
Düzene inat bağımsızları destekleyin. Halkımıza söz veriyorum kurulan düzen bizi etkilemeyecek.

